Böbrekte üretilen idrar kanallar vasıtasıyla böbrek havuzuna gelir ve üreter adı verilen idrar kanalı ile mesaneye taşınır. Mesanede depolanan idrar, işeme ile dışarı atılıncaya kadar burada bekletilir. Değişici epitelyum hücreli karsinom denilen kanser türü işte bu bahsedilen yapıların içini döşeyen epitelyum tabakasından çıkar. Bu nedenle mesanedeki kanser tipi ile böbrek havuzunun kanser tipi aynıdır. Bu kanser türüne böbreğin pelvis renalis tümörü denilir. Böbrek havuzu (renal pelvis) ve üreter kanallarının içini döşeyen “değişici epitel hücreleri” nin yapısal bozukluğu ile değişicili epitelyum hücreli karsinom gelişir. Buna “üroteliyal karsinom” da denilmektedir. Böbrek havuzunun değişci epitelyum hücreli kanseri, bütün böbrek kanserlerinin %7,2’sini oluşturmaktadır. Eğer tümör erken başlangıç aşamasında satanmışsa kanserden tedavi olma ihtimali %90’ın üzerindedir. Ancak böbrek havuzu ve üreterde sınırlı olsa bile (doku sınırı dışına taşmamış) eğer derin kas tabaksına ilerlemiş ise kür şansı %15’lere düşebilir.
Risk Faktörleri
Aşırı ve uzun süreli ağrı kesici kullanımı, Plastik, deri ve lastik sanayisinde kullanılan boya ve kimyasal maddelerle yakın temas, Sigara içimi gibi mesane kanseri risk faktörleri ile hemen hemen aynı etkenler söz konusudur.
Semptom ve Şikayetler
-
Bel ağrısı
- Geçmeyen belin sağ ya da soluna vuran ağrı
- Aşırı halsizlik
- Ağrılı ve sık sık idrara gitme
- İdrardan kan gelmesi
- Kalça, sırt, göğüs veya bacaklarda ağrı
- Nedensiz kilo kaybı
Tanı Araçları
İdrar analizi: İdrarda kan varlığının gösterilmesi gereklidir.
Ultrasonografi: Böbrek tümörün idrar kanalını tıkmasına bağlı bir genişleme olabilir. Ya da böbrek içindeki kitle yapısı görülebilir.
İVP: Eski bir tanı yöntemi olmasına rağmen, ilaçlı böbrek filmi yani intravenöz pyelografi, günümüzde yine de sıklıkla kullanılan ve özellikle pelvis renalis ve üreter tümöründe önemli bulguları gösteren bir radyolojik tetkiktir.
Bilgisayarlı Tomografi: Özellikle böbrek havuzundaki ya da üreterdeki kitlenin büyüklüğü ve çevreye yayılıp yayılmadığı konusunda önemli bilgi verirken, karaciğer ve lenf bezlerinde beklenmedik bir yayılım var mı bunu da değerlendirir.
Üreteroskopi: Endoskopik bir alet ile (Bu genelde fleksibl üreteroskoptur) üreter denilen idrar kanalına girilir ve görüntü altında böbrek havuzuna ulaşılır ve böbrek havuzu içindeki tüm küçük havuzlar kontrol edilir. Gerekli durumda buradan biyopsi örnekleri alınır.
Teşhis konulduktan sonra, prognozu (iyileşme şansını) etkileyen bazı faktörler vardır. Bu faktörlere göre tedavi seçeneği hasta ile görüşülür. Prognozu ilk adımda etkileyen iki faktör tümörün evresi ve tümör hücrelerinin “grade” derecesidir. Değişici epitelyum hücreli yüzeysel kanserlerin büyük bir bölümünde kanser hücrelerinin grade derecesi iyi iken, derin tabakalara sirayet etmiş tümörlerde bu grade derecesi kötüdür. Eş zamanlı ya da farklı bir zamanda diğer karşı taraftaki böbrek sisteminde bu şekilde bir tümör görülme riski %2-4 arasındadır. Ancak böbrek pelvis renalis (böbrek havuzu) ya da üreter tümör saptanmış olgularda eş zamanlı ya da ilerideki takiplerde mesanede (idrar kesesinde) bu tip tümör gelişme riski %30-50 arasındadır.
